feribota bindiğiniz anda başka bir dünyadaymış gibi hissedersiniz kendinizi.her yanınızda şen kahkahalar,çatallı,hiç bitmeyen,hızlı konuşmalar.1 yıl boyunca birbirlerini görmemenin verdiği özlemle sarılırlar birbirlerine.arada gözgöze gelirsin "kalimera" larını esirgemezler.karşıda adanın kayalıkları görünmeye başlar sonra masmavi denizin içinde.uzaktan pek bi çorak görünse de içinde sakladıklarını bilirsin,cennet gibi gelir sana.kalbin atmaya başlar daha yanaşmadan. adaya çıktığın anda bir koku gelir burnuna,nerde duyarsan duy o kokuyu orda hissedersin kendini önce,olmadığını anlayınca bir burukluk kaplar içini.ama şu an oradasın,daha da içine çekersin o kokuyu,hiç çıkmasın istersin içinden.patikalı,dar bir yolu aştıktan sonra tepeköydesindir artık.kahvede oturanlar,meydanda oyun oynayanlar,çamaşır asanlar,yortuya hazırlık yapanlar herkes oradadır,yine aynı gülüşler,çatallanmış sesler.karşıdan siyah takım elbise giymiş,elinde kumaş mendili,saçlarını limonla taramış bir yaşlı gelir-barba yani.hemen birşeyler ısmarlar.sırf onun değil herkesin gönlü çok zengindir.havası başka hava,denizi başka denizdir gökçeadanın.insanlarıysa bambaşkadır.farkında olmadan sürekli sırıtırsın.sonra ev gezmeleri başlar.normalde pek sevmezler bizleri ya da korkarlar uzak dururlar hep ama babam ve ben 10 senedir gide gele alıştırdık kendimizi onlardan biri olduk sanki.ne mutlu...14 ağustos gecesi kazanlarda etler kaynatılır,başında da adağı olanlar bekler bütün gece 15 ağustos gecesi meryem ana yortuları vardır.sabahtan kilisede ayin olur herkes en şık kıyafetlerini giyer.gece halkalar oluşturulur herkes el ele danseder.arada rakı getirirler herkes teker teker kapaktan içer rakıyı.sonra bir bakarsın karşında bir erkek sirtaki yapıyor. "senden hoşlanıyorum" un başka bir ifade biçimidir bu. o kollarını açar ,sen de arasına girersin göz göze dansedersin.herkes birbirini tanır adada.herkesin bambaşka bir hikayesi vardır.dinlersin,dayanamazsın.20 ağustos geldimi şen kahkahaların yerini gözyaşları alır.ada boşalmaya başlar geride birtek yaşlılar kalır bir dahaki 15 ağustosu bekleyen.. kimisi beklemeye dayanamaz göçer gider...imbroz özlem adasıdır,giden başka özler kalan başka..
4 comments:
sanatsal yazsaymışsın kuzum, öykü okur gibi çok hoşuma giderek okudum ellerine sağlık!
seneye toplaşıp gitsek gökçeada'ya pek bi güzel olmaz mı?
Horis to moru mou diye bi şarkı madem yunanca bi giriş yaptın bu şarkıyı bil bakalım o zaman Anna Visi'nin çok güzel bi şarkısı Kravgi (2001) isimli albümünden kaç gündür dilime dolanmış durumda :)))
ayy çıkartamadım yaa sürtükcanım..olmadı sen bana ver o cd'yi.brooklyn funk essentials'ın da bi albümünü vercektin bak bana unutma! :)konserde hiç birşey dinleyemedik zaten...
Post a Comment