Bu gece beril (oda arkadaşım) ve ben yurdumuzu korku dolu çığlıklarımızla şenlendirdik.olay şöyle gelişti:uykusu tutmayan melis salona gider,alır penguen’i okumaya başlar,karikatürler arasında dolanırken birden kulağında “buuuıızz” diye bir ses gelir,önce kulağım uğuldadı sanar,sonra penguen’in üstüne siyah bir gölge düşer,yüzüne kanat çırpışlarının rüzgarı eser ve melis anlar ki salonda yalnız değil. “beriiiil” diye bağırdım önce,insan korkunca anneee der ya annem bana yardım edemeyecek kadar uzakta bunu kabullendim,duruma uyum sağladım ve ağzından ilk beril çıktı.zavallı beril de gecenin bir saati koşarak geldi yanıma, başladık böceği takip etmeye.ikimiz de öldüremiyoruz,kıyamıyoruz.camdan dışarı atmaya çalıştık olmadı.bu arada böcek bize her hamle yaptığında çığlık çığlığa bağırıyoruz. Canavar sokak kapısına doğru gitmeye başladı bu sefer,kapının altındaki boşluktan dışarı çıktı,bir oh çektik önce sonra bana dank etti,dedim “bu kapının altından dışarı çıkabiliyorsa aynı yoldan geri de dönebilir” gitti mi diye kapının deliğinden baktık,bu hareketimizden dolayı kendimizi asrın hıyarı ilan ettik ve kapıyı açtık,o da meğersem bizi bekliyormuş,utanmasa zili çalacak şerefsiz..kapı açıkken de bir çığlık attık berille,bu seferki daha etkiliydi,çığlıklarımız yurdun dört bir yanında yankılanıp bize geri döndüğünde fark ettik.kapıyı yüzüne kapattık hemen küçük,siyah,kanatlı,sinsi,pislik,şerefsiz böceğin.hemen gazete aramaya başladık ki kapının altını kapatalım,o ise bizden çok daha hızlı davrandı ve odaya geri döndü.televizyonun arkasına saklandı.o sırada berilin telefonu çaldı,bir anlık dikkatsizlikle kaybettik izini,çaresizce odalarımıza saklandık.ben bu yazıyı yazarken o hala içeride buııızzırdamaya devam ediyor olabilir.bilemem,uzun bir süre odamdan çıkmamayı düşünüyorum.bu arada berile telefon eden kişinin de o böcekle bir çıkar ilişkisi içerisinde olduğuna inanmaktayım hala..
1 comment:
nauhauhuahauhauaaaaaaaaaaaa
Post a Comment