6/01/2006

bana bir masal anlat baba

Bu gece yasom ve özgişimle yeni türkü konserine gittik yıldız teknik festivalinde.daha gitmeden bi heyecan sardı beni, ne de olsa bütün çocukluğum onların şarkılarıyla geçmişti..daha konser başlamadan özgeme dedim “ben kesin ağlarım bu konserde” ,yeni türkü demek babam demek,babam demek… konser başladı, önce özgem duygulandı “olmasa mektubun” da,yeni türkü başka bir şey yaa, mutlaka her parçanın bi anısı var içimizde gizli.sonra “bana bir masal anlat baba” çaldı, o parçaya kadar oynayıp içen coşan ben bi anda ağlamaya başladım, ilk defa oldu böylesi,sanki göz yaşlarım bunu bekliyormuş,boşaldı hepsi birden.baba lafı geçtiğinden de değil gözyaşlarımın sebebi,babamla hep bu parçayı dinlediğimizden de değil konser öncesi kendimi şartlamamdan da değil.”anlatırken tut elimi uykuya dalıp gitsem bile” dediği anda derya Köroğlu sanki çocukluk yıllarıma gittim.doğduğum evdeydim sanki,koridorun sonundaki odamda babam hikayeler anlatıyordu bana,elinde o her zamanki sigara kokusuyla başımı okşuyordu,şakaklarımdan kulağıma gittikçe eli şimdi de özlediğim o sesi duyuyordum,tarif edilemez bi ses o, çoğu gece uyuyamadığımda kendi ellerimi kulağımda gezdirip denediğim ama bi türlü geri getiremediğim bi ses,tam kulağımın üstündeyken eli şimdi de hatırladığımda içimi titreten bi ses,artık yok…o şarkıyı beraber dinlerdik babamla, “fadiş” diye bir kitap vardı defalarca onu okurdu bana,birgün anlatırken bıraktı elimi uykuya da dalmamıştım oysa, o günden beri hala tutmadı, o şarkıyı da unuttu belki ya da dinlerken başkalarının elleri var ellerinde.benimkiler hala boş,o kokuyu, o sesi bekliyorum hala, geri gelmeleri imkansız biliyorum ama hala ağlıyorum o şarkıda.babamı çok özlüyorum,uykuya daldığımda hep o ellerini hayal ediyorum, ama hepsi hayal,yıllarca öğrenmek istemesem de artık biliyorum ve kabul ediyorum çaresizce.neyse ki yanımda canlarım vardı, daha ilk damlada anladılar, unutturmaya çalıştırdılar bana, güldüm gözlerimde yaşlarla,sarıldım ikisine de dedim “iyi ki varsınız, bu kadarını hayal bile edemezdim” şimdi konserden hemen sonra bu yazıyı yazarken yine ağlıyorum ve anlıyorum ki babanın eksikliğini hiçbirşey dolduramıyor.ne arkadaşlarının sevgisi,ne annenin “hem anne hem baba” olmaları ne de unutma çabaların…babam her zaman içimde bir yerlerde ve onu yok etmem imkansız.”babamı arasam mı” dedim özgeme “aylardır konuşmuyoruz”, “boşver be melom” dedi “biraz da o özlesin” özleyeceğinden bu kadar emin olsaydım eğer sürekli hatırlatmaya çalışmazdım bir yerlerde bir kızı olduğunu sanırım.ama aklımda hep biri soru var –ya özlemezse..
Yasomdan bir mesaj geldi şimdi az önce “ne geçmiş tükendi ne yarınlar,hayat bizi yeniler manolyalarım” diye..umudum hayatın beni bir an önce yenilemesi, yeni ben belki hatırlamaz çoğu şeyi ya da daha çabuk unutur canımın parçası babamın yaptığı gibi.

1 comment:

melis said...

babamın bundan sonra yanımda olamayacağını kabullenmem gerekiyor bunun farkındayım.bunu kabullenmek çok daha zor olurdu heralde yanımda,ben ağlarken unutturmaya beni güldürmeye çalışan arkadaşlarım olmasaydı.istanbul daha bi güzel bu sene, içinde bir sürü sevdiğim var artık.emir beyler de bunlardan birisi olsa gerek...