bazen eskisi gibi babam köşe koltukta kitap okusa, annem içerde yemek yapsa, ben de boş boş televizyon izlesem, yine bursa’da şekerhoca mahallesi’nde olsak nasıl olurdu diyorum..şimdi geri dönmem imkansız o hayata, senelerdir sadece kendimden izin aldıktan sonra “baba bu akşam arkadaşlarımla çıkabilirmiyim geç kalmam”demek..ama belki şu anki hayatımdan hiç haberim olmasa “hayır bu gece ailecek yemeğe gideceğiz” demesi çok da üzmezdi beni.5 sene önceki o Pazar gününe dön deseler hiç tereddüt etmeden giderdim sanırım.o gün o evden hiç çıkmazdım,çıkmazdık..ama şimdi elimde olan, babamı özlediğimde gidebilmek o eve:misafir olarak. Artık doğduğum oda depo olmuş.koltukların yüzleri değişmiş.banyoda diş fırçam yok,gittiğimde de aynanın önüne koyuyorum, misafir gibi..babamın yanında başka bir kadın yatıyor benim için koltuğa bir çarşaf seriliyor.salondaki kare yemek masamız yontularak yuvarlak hale getirilmiş.benim fotoğraflarımın durduğu yerde artık babamın karısının kuzenlerinin fotoğrafları var.onlara kalmaya gittiğimde ne yemek istersin diye soruyorlar bana, kısa süreliğine gittim istediğim şey olsun diye.değişenler sadece mobilyalar değil bunu anladım..annemle benden geriye depodaki birkaç eşyadan başka hiçbir şey kalmamış,koltuktaki izimiz, evdeki nefesimiz,babamın sevgisi,benim düşkünlüğüm, mutfakta annemin yemeklerinin kokusu, evde yankılanan sevinç çığlıklarım hepsi gitmiş, biz terk ederken babamı onlar da evi terk etmiş ya da babam kovmuş hepsini.her şeyin değişmiş olması belki de benim için en iyisi, aynı kalanlar daha çok şey hatırlatıyor insana, hatırlamak yoruyor.mutfak masamıza tahta kurdu girmişti,çocuktum, babam içini boşaltıp macunla doldurmuştu.en son gittiğimde o izi gördüm.babamın karısı üstüne bir tabak koydu.izleri silmek keşke her zaman bu kadar kolay olsa…
1 comment:
keşke tabak hep orda dursa..
Post a Comment